29 Kasım 2015 Pazar

Aralık Ayında Türkiye'de Neler Olacak, Yeni bir Suikast Olasılığı var mı #Astroloji






Hepimiz aynı yerden geldik, aynı yere gideceğiz.. Bu kavga niye..

Şu sonsuz alemde, Güneş Sistemimiz içinde yer alan milyarlarca yıldız ve gezegenlerden hiçbiri bir diğerine, örneğin, “Ben Jüpiter’im en geniş ve büyük gezegenim, bu yüzden siz diğerleri küçük ve aptalsınız !” demez.. Bir yıldız diğerine “Benim ışığım senden daha fazla, sen karanlıkların içindesin..” demez.. “Ben Pluton’um güç ve iktidar benim elimdedir, siz diğerlerini ben yönetirim, bu yüzden aklınızı başınıza alın ve Güneş’e değil, bana göre hareket edin..” de demez, diyemez..

Hele ki Güneş, her şey onun etrafında dönmesine rağmen, “Ben Güneş’im, hepinizi kendime boyun eğdirdim..” hiç demez.. Kainatta her şey birbirine ahenkle bağlı, belirli bir nezaket içinde, döne döne sürüp gitmekte ve sonsuzluğa doğru akmaktadırlar..

Bir diğerini bulunduğu yer, vücut rengi, konuştuğu dil ya da savunduğu düşünceler yüzünden aşağılayan, küçülten sadece insanoğludur. Hayvan ve bitki dediğiniz varlıklar bile, kendisine “Düşünme yetisi verilmiş ve bu yüzden üstünleştirilmiş olduğu düşünülen insanoğlundan yeri gelince daha zarif ve daha bilinçli olabilmektedir.”

Her şey bir algıdır; sen bu algıya göre yaşarsın. Doğduğunda hiç kimse ve hiçbir yerdeydin.. Sonra sana bir yerde olduğun gösterildi ve kim olduğun öğretilip, aşılandı.. Neyi sevip neyi sevmemen gerektiği, kimlerden olup olmadığın gibi aşılar yapıldı sana.. Böylece sen kendine sınırlar çizdin, sınırsızlığını, sonsuzluğunu, kalbinin genişliğini unutup, kendini bir “algı hapishanesine” tıktırdın.. Bu senin elinde değildi elbet.. ama inan bana bir süre sonra düşüncelerini yeniden sınırsızlığa şekillendirmek senin elinde..

Ben İzmir’de doğdum, Atatürkçü düşünce ile büyüdüm. Türk olduğumu biliyorum. Ana dilim de Türkçe. Ama ben Diyarbakır’da doğabilirdim; ana dilim Kürtçe olabilirdi. Ve dahası, kendimi hala daha vatansız, yurtsuz, eşitliksiz hissedebilirdim.. Babam Diyarbakır cezaevinde işkence görebilirdi. Her şey olabilirdi evet. Var bir kavga sürüp gidiyor senelerdir. Belli ki “Büyüklerin işine gelen bir kavga bu..” Fakat daha önemlisi umarım sana anlatabilmişimdir; bu sadece bir algı.. Yani şu an ülke senin için harika, çok mutlu insanların yaşadığı bir yer de olabilir, aksine tam anlamıyla bir yangın yeri de.. 
Birinin sorunlarını anlamak, onun gözüyle bakabilmek gerçekten çok mu zor..

Siyaset, kirli bir savaştır. Bir düşünceyi savunurken çoğu zaman diğerini yerin dibine geçirmen, hatta yeri gelince o düşüncenin sahibini de yok etmen gerekir.. Siyasetin ve aşılanan algıların gölgesinden çıkıp, insana insan olduğu yerden bakabilmek, insanı yeniden sevebilmek çok mu zor.. 

Dün, dünün acısı ile bir şey yazmıştım; “Em hemû cikî hatin û herine eynî cîhî, ev şer ji bo çîye...”
Anlamı; Aynı yerden geldik, aynı yere gideceğiz, bu kavga niye.. 

Bir cümleye bile katlanamadığımız yerlerden birbirimize bakmayalım ne olur.. Bu insanlığa yazık olur..

Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor, asıl büyük düşmanı görmezden gelip, küçük ayrıntılarda boğuluyoruz. Birbirimizi yeniden sevmek için geç değil. İnsana insan olduğu, yaşama hakkı olduğu, nerede doğacağını seçmediği için el verebilmek zor değil. Bir an önce çağımıza ve insanoğlunun ilerleyişine yakışır bir yeni anlayış sahibi olmamızı diliyorum.. Yoksa bizlerin içinde bir gezegen var ki, işte o tüm diğer güzel yıldız ve gezegenleri yiyip, yok edecek.. Onun adı “Nefret..” çaresi ise sıfır noktasında, yani doğum anında eşit olduğumuz yerden birbirimizi görebilip, yeniden kalbimizde sevgiye yer verebilmek…

Herkes gibi sizin de şu andaki süreci merak ettiğinize eminim. Kasım seçimlerinin ardından ülkenin içinde bulunduğu durum, iç ve dış siyasetin sürdürülüşü, Rusya ile gerilen ilişkiler, Suriye ile sınır politikamız ve Can Dündar ve Erdem Gül ve Tahir Elçi ve medyaya getirilen sınırlamalar… Bu anlamda önümüzdeki kısa dönemi incelemek gerekir. 

Öncelikle 11 Araık 2015’te Yay Burcu’nda Yeniay’a gidiyoruz. Yay Burcu, gelişigüzel bilgiyi değil, araştırılmış, üzerinde çalışılmış, tecrübe edilmiş bilginin topluma aktarılması, yayılması ve öğretilmesi ile ilgilidir. Yeri gelince körü körüne inanılanları, dogmaları, bir düşüncenin kalıp olarak alınıp, o düşüncenin değişmezliğine inanarak onu sürdürmeyi de gösterecektir. Yaşamda her şey bir seçimdir; bu zorlu süreçlerde örneğin sadece sizin doğduğunuz yer ve sizi büyüten insanların düşüncelerine göre “sorgulamadan olduğu gibi kabul etmek” nasıl bir seçimse, “olanları araştırmak, anlamaya çalışmak ve bilgileri tazelemek” de bir seçimdir. 

Yay’ın iyimserliği ve umutlarını alıp, herkese eşit mesafede bakabildiğiniz yerde “Bilgelik” yolunu açmışsınız demektir. Kalbinizde herkese yer vardır, herkese eşit mesafedesinizdir. Duyarlı, anlayışlı, sakin ve korkudan uzak, sevgi içindesinizdir. İşte tam da bu cümleleri avcunuza alıp, kalbinizin üstüne bastırın.. Zor günler bizi beklerken, birebir bir şey yapamasanız bile, sürece katkıda bulunmak için kalbinizden korku ve nefreti çıkarıp, yerine sevgi ve barış tohumu ekebilirsiniz..

SÜREÇLER
1 Aralık 2015’ten itibaren atmosferine gireceğimiz ve özellikle 4-13 Aralık aralığında etkisini yoğun olarak hissettirecek olan, 6-7 Aralık ve 10-11 Aralık’ta da exact hale gelecek olan gökyüzünde Terazi Burcu’nda ilerleyen Mars’ın, Pluton’a kare, Uranüs’e ise karşıt açısı hemen önümüzde bizi bekliyor.
Satürn Neptün karesinin etkileri tüm gücüyle devam ederken, şimdi önümüzde bir Mars- Pluton ve Uranüs arasında oluşacak olan T-kare ve bir de 11 Aralık’ta Yay Burcu’nda gerçekleşecek olan Yeniay var. Üstelik Yeniay anında, Uranüs Mars karşıtının tam an olarak yaşanıyor olması oldukça düşündürücü.. 

Bugün, Hdp için 18 Ekim’den itibaren defalarca suikast ve saldırılar konusunda uyarı yaptığımı belirttiğimde “Bilseler ne olacaktı ki?” diyenler oldu. Bu gerçek zaten biliniyor. Astroloji de bunun üzerine basıyor ve bu kadar somut olarak önümüzde duran bir gerçek varken,  “Belki de önlem alırlar, güvenlik önlemlerini arttırırlar” düşüncesini bende uyandırıyor.. Çünkü bu öngörüleri yazdıktan sonra bir kişi bile öldüğünde şahsen ben kendimi suçlu ve sorumlu hissediyorum.
Buradan bu vesile ile, Nisan 2016’ya kadar bugünden itibaren ivedilikle Selahattin Demirtaş’ın korunma durumunun arttırılmasının, Hdp ve üyelerinin ise kendi can güvenliklerini daha fazla önemseyerek, gerekirse korunmayı arttırarak hareket etmelerini öneriyorum. Çünkü Hdp ve Demirtaş açısından maalesef mesele bitmedi. Gizliden gizliye bir hedef olma olasılıkları çantada duruyor.

Yine bu vesile ile, kimliklerinizden soyunmayı, sadece insanlık giyinmeyi ve hepimizin aynı yerden gelip, aynı yere gideceğimizi hatırlatıyorum.. Birini savunmak sizi o yapmaz, ama insanlığınızı gösterir bunu hatırlayın… 


1-13 Aralık aralığında, 6-7 ve 10-11 Aralığa yaklaşan ve uzaklaşan günlerde,

1)Muhalefet partilerinin güvenlik önlemlerinin arttırılması gerekiyor.

2) Terör olaylarının artabileceği, patlamalar, yangınlar, bombalama olaylarının görülebileceği zaman aralığı olduğundan dolayı ve her defasında verdiğimiz tarihler geçerli olduğundan, ulusal güvenlik önlemlerinin arttırılması gerekmekte.

3)Avukat, hukukçu, siyasetçi, yargı ile ilgili kimselerin hedef olabilme riski sözkonusu. 

4)Bu görünümler genelde mayınlama, araç patlatma, bombalama olaylarında da sıklıkla karşımıza gelmekte. Özellikle 4 Aralık diplomasiyi, uzlaşıyı anlatan Terazi Burcu’ndaki Venüs’ün sınır dereceye gelmesi açısından dikkat çekici olabilir.

5)Uluslar arası ilişkilerin böyle bir atmosfer altında gerilerek, çatışmanın artması. Rusya ile devam eden anlaşmazlığın yeni ve negatif bir olay ile tırmanması.

6)Deniz kuvvetleri, donanma, üniversiteler, profesörler ve gazetecileri ilgilendiren konularda ani ve beklenmedik gelişmeler. Gazete ve dergilerin kapatılması veya gözaltı vb süreçlere maruz kalmaları

7)Dini alanlar ve din adamlarını ilgilendiren alanlarda negatif olaylar olasılığı.


Üniversiteler, profesörler, gazeteciler ve gazeteler, siyasetçiler şu an birinci önceliğimiz.

Merak edenler için
1)Seçim Tahminlerim: (Bu tahminlerimde iktidar açısından yanıldım, ancak yazdığım süreçlerin gelişimi açısından yanılmadım, özellikle Hdp ve Selahattin Demirtaş tahminlerim tamamen doğru ilerlemekte)

2)Bu senenin geri kalan ayları ve 2016’yı ilgilendiren Satürn Neptün kare açısının yaratacağı sonuçlar:

Didem Şarman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder